TÜRK SİBER SAVUNMA KUVVETLERİ
  Varadin Hezimeti
 
DüşmanlaTemas Osmanlı ordusu ertesi günü yani 2 Ağustos 1716 ( Şaban 1128)'da Karlofça önünden hareketle yürüdü; Prens Ojen kumandasındaki düşman kuvvetleri burada Petro Varadin muhasarasında Sürmeli Ali Paşa tarafından yapılan siperlere yerleşmiş olup bu siperdeki kuvvet toplamı 15,000-20,000 kadardı. 3 Ağustos 1716 (14 Şaban 1128)'da düşman kuvvetiyle karşılaşıldı. Osmanlı ordusu düşman tarafından bir taarruz ihtimaline binaen üç saat beklemiş ve sancağ-ı şerifi kendi önüne diktiren Serdar-ı ekrem Damat Ali Paşa üç saat at üzerinde kalmıştır. Düşman tarafından bir hareket vukua gelmemesi üzerine gece karanlığından yararlanılarak sıçan yolları açılarak toplar münasip yerlere konuldu. İki Taraf Kuvvetleri 5 Ağustos'ta iki taraf da muharebe için hazırlanmıştı; taarruza önce Avusturya baş kumandanı Prens Ojen karar verdi; Nemçelilerin 187 süvari bölüğü ile 62 piyade taburları vardı; Avusturya baş kumandanı sol kanadını bir bataklık ve sağ kolunu da sarp tepelerle emniyet altına almıştı; bütün kuvvetleri 64,000 bin kadardı. Osmanlı ordusunda 40,000 yeniçeri, 30,000 süvari ve Tatar, Arnavut ve Eflâk kuvvetleri olarak toplamı 120,000 kadar kuvvet vardı; Osmanlı ordusunun sağ kolunda Tuna sahilinde Anadolu beylerbeyi Türk Ahmet Paşa bulunuyordu. Varadin Meydan Savaşı 5 Ağustos sabahı muharebe önce Türk Ahmet Paşa kolundan başladı; düşman, Osmanlı kuvvetlerini aldatıcı hareketlerle işgal ettikten sonra taarruza geçti; fakat sağ kanattaki a kuvvetleri ilerlemekte olan düşmanın sol cenahındaki Alman piyadesini geri atarak bunlardan iki general öldürdü; üçüncü general olan Bonneval'ı (sonradan Osmanlı Devleti hizmetine girerek yeni Humbaracı teşkilâtını yapmış olan meşhur Humbaracıbaşı Ahmet Paşa'dır) 200 kişi ile kendisini müdafaa ederek epey telef verdikten sonra kaçabildi; fakat Alman merkezi dayanıyordu. Tehlikeyi gören baş kumandan Öjen kendisinin sol kanadında piyadenin gerisindeki süvari ile ihtiyat kuvvetini o tarafa yardıma şevketti; bunun üzerine yeniçerilere yardıma sevkedilen Türk süvari kuvvetinin Alman süvarisi tarafından önlenmesi üzerine buna karşı koyamayan Osmanlı süvarileri kaçmaya başladı. Bunun üzerine düşman sağ kolda bulunan Türk Ahmet Paşa kuvveti üzerine yüklendi, bu kuvvetler bir miktar uğraşarak geri çekildikten sonra kaçmaya başladılar; Osmanlı ordusundaki bu sarsıntıyı gören Ojen derhal umumî taarruza geçti. Osmanlı sağ cenahının bozulmasına karşı serdar-ı ekremin bir hareketi görülmedi, şaşıran vezir-i âzam elindeki dürbünle düşman vaziyetini gözden geçiriyordu. Damat Ali Paşa'nın Şehadeti Bu vaziyet üzerine bazı devlet erkânı, kethüdası vasıtasıyla :"Vezir-i âzamin bu hareketsiz vaziyetine sebep nedir? Düşman ile muharebe eden askerleri teşci için ileri gitsin" diye söylemişler ise deKethüda İbrahim Ağa: ?"Vazifeniz olmadık işe ne karışıyorsunuz" cevabını verdiğinden herkes hayret içinde kalmıştı. Anadolu askerinin yüz çevirip çekildiğini görenlerden bazıları cesaret göstererek serdar-ı ekreme: ?"Efendim, burada durmanın zamanı değildir, yürüyelim" diye muvafakatini alıp çadırlar arasında Anadolu askeri tarafına gidip o sırada Anadolu valisi Türk Ahmet Paşa, Adana valisi Can Arslan Paşazâde Hüseyin Paşa'nın şahadetleri üzerine bozgun bir hale gelen sağ kolu geri döndürmek üzere serdar-ı ekrem ve gerek dairesi halkı tarafından yapılan gayret ve kılıç ile men etmek faide vermeyip bu sırada düşmanın araba siperlerini aşıp içeri girdiğini gören araba siperleri dahilindeki kapıkulu süvarileri de kaçmaya başladıklarından serdar-ı ekrem bir kaç kişi ile kalmış ve kaçanlara: ?"Behey adamlar, Allah'tan korkmaz mısınız? Sancağ-ı şerifi nereye bırakıp kaçarsınız?" diye kan ağlayarak yanındaki iç ağalarıyla düşman üzerine atıldığı sırada bir kurşun ile alnından vuruldu; fakat hemen ölmedi. Bozgun esnasında maiyyeti adamları kendisini atlarının arkasına alarak sonra da bir cephane arabasına koyup Karlofça yolundan Belgrat'a götürürlerken yolda son nefesini verdi. Düşman kumandanı asıl netice almak istediği sağ cenaha hücum ettiği esnada, bu cenaha diğer kollardan yardım yapılmaması için metriste bulunan Dizdaroğlu Sarı Ahmet Paşa ve yeniçeri kuvvetleri tarafında da harekete geçip bunları oyalamış fakat mukabil taarruzla düşman geri çekilerek hatta metrislerden çıkarılmış ise de bu kuvvetler de sağ cenahtaki bozgunu haber aldıklarından geri dönüp kaçarak Belgrat yolunu tutmuşlardır. Bu sırada sancağ-ı şerif yanında bulunan devlet ricali ve divan-ı hümayun erkânı iş işten geçtiğini görünce sancağ-ı şerifi alıp Belgrat'a döndüler (6 Ağustos 1716/17 Şaban 1128). Sonuç Varadin meydan muharebesi 5 saat sürmüş, öğleye doğru Avusturyalıların galebesiyle bitmiştir. Vezir-i âzamin takviye aldığını zan ve tahmin etmesine mukabil vaziyetin kendisine yanlış anlatılarak taarruza hazır veya mukabele edecek vaziyette bulunmaması, merkez cephesinde Sarı Ahmet Paşa tarafından ilerlemeler yapıldığı halde taarruza'geçilmemesi ?ki sonradan bunun yapılmamasının ne kadar hatalı olduğu anlaşılmıştır? ve düşmanın taarruz haberi alındığı halde vezir-i âzamın Lâ'lîzâde'nin zayciesine kanarak hareket için eşref saat bekleyip çadırında kalıp askeri cesaretlendirmeyerek kethüdasının sözüyle yerinde kalması ve nihayet iş işten geçtikten sonra vaziyeti düzeltmek istemesi kazanılması pek muhtemel olan bu muharebeyi kaybettirmiştir. Varadin muharebesinde Türkler 6000-7000 Avusturyalılar da 3000 kadar telef vermişlerdir. Osmanlı ordusu 114 top, 150 sancak, beş tuğ kaybetmiştir. Bu muharebe esnasında öncü harbinde Türklere esir düşmüş olan Kont Broynerde maktuller arasında idi; bundan başka muharebe esnasında bazı Avusturya generalleri de maktul düşmüştür. Bozuk düzen Belgrad'a dönen ordu erkânı toplanarak Rumeli valisi Dizdaroğlu Boşnak Sarı Ahmet Paşa'yı serdar vekâletine tayin ederek keyfiyeti bir arıza ve mühr-i hümâyunla birlikte Mevkufatî İbrahim Efendi ile Edirne'de bulunan pâdişâha bildirmişlerdir.
 
  Bugün 162 ziyaretçi (280 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol