TÜRK SİBER SAVUNMA KUVVETLERİ
  Canberdi Gazalî Hadisesi ve Mastaba Savaşı
 
Memlûk Sultani Melik Eşref Kayıtbay'ın azadeli kölelerinden ve Sultan Gavri ile Sultan Tomanbay'ın nüfuzlu beylerinden olan Canberdi Gazalî, Mısır'ın ilhakı esnasında Hayır Bey vâsıtasıyla af edilmiş ve Yavuz Sultan Selim'in, Sam'dan İstanbul'a hareketi esnasında Sam Beylerbeyliğine tayin edilmişti. Yavuz'un ölümü ve yerine Süleyman'ın geçmesi üzerine Melik Eşref unvanıyla hükümdarlığını ilan ederek isyan etmiş, adına hutbe okutup para bastırmıştı. O, bulunula da yetinmeyerek kendisi ile birlikte hareket etmeleri için Sah İsmail ile Mısır Beylerbeyi Hayır Bey'e elçi ve mektup göndererek onlari da yanına çekmeye çalışmıştı. Zira ona göre çok uygun bir fırsat doğmuştu. Osmanlı tahtına geçen bu genç ve tecrübesiz hükümdarın, kendilerine bir şey yapamayacağına inanmıştı. Hatta ona göre devir "eyyam-i fetret ve hengâm-i fırsat" devri idi. Halbuki böyle bir düşünceye kapılıp isyan bayrağını açmış olan Canberdi Gazalî, daha önce af edilmiş ve kendisine itibar gösterilmişti. Sadece kendisinin değil, arkadaşlarının da rahat ve huzur içinde yasaması temin edilmişti. Öyle anlaşılıyor ki o, Selimindin ölümünden önce dahi isyan için uygun bir fırsat kolluyordu. Zira Yavuz Sultan Selim'in ölümünden önce o, çevreye dağılmak suretiyle hayatlarını kurtarmış olan silah arkadaşlarını etrafına toplayarak, yönetimine verilmiş bulunan Sam vilayeti dâhilinde onlara mevkiler vermişti. Canberdi Gazalî, Suriye ve Filistin'i ele geçirmek, sonra da Mısır'ı zapt edip hilâfeti elde etmek gibi büyük emeller peşinde koşuyordu. Bu sebeple Hayır Bey'den de istifadeyi düşünerek ona mektuplar göndermişti. Böyle bir tekliften telaşa düsen Hayır Bey, bir taraftan onu oyalarken diğer taraftan da deniz yoluyla devleti keyfiyetten haberdar ederek, Gazalî'nin kendisine yolladığı mektupları İstanbul'a gönderir. Bu arada, 20.000'e ulasan kuvvetleriyle harekete geçip Beyrut'u zaptetmiş olan Gazalî, Cebel-i Lübnan'daki Dürzîleri de isyana teşvik etmişti. Daha sonra Haleb'i kuşatıp muhasara altına alan Canberdi Gazalî, büyük bir mukavemetle karsılaşmıştı. Hayır Bey, Gazalî üzerine asker sevki hususunda İstanbul'un fikrini sormuş, merkezin verdiği çok isabetli bir cevapla buna lüzum olmadığı ve icaba eden kuvvetlerin Anadolu'dan sevk edileceği bildirilmişti. Nitekim üçüncü vezir Ferhad Pasa ile Anadolu, Karaman ve Sivas eyaletlerinin tımarlı sipahileriyle kapıkulu efradından dört bin yeniçeri gönderildiği gibi Dulkadiroğlu Şehsuvarzâde Ali Bey de isyanı bastırmak üzere yardıma memur edilmişti. Ferhad Pasa kuvvetleri henüz yetişmeden Şehsuvaroğlu Ali Bey maiyetindeki kuvvetlerle Haleb üzerine yürür. Ali Bey'in gelişini haber alan Gazalî, buradaki kuşatmayı kaldırarak Sam'a çekilir. Bu arada, Ferhad Paşa'nın kuvvetleri ile birlesen Haleb Beylerbeyi Karaca Ahmed Paşa'nın birlikleri ile Şehsuvaroğlu Ali Bey'in kuvvetleri, iki kol halinde Sam yakınlarına gelirler. 27 Ocak l52l'de Mastaba mevkiinde vuku bulan çarpışmalar sonucunda Gazalî yenilerek yakalanır. Devletin, gerek kendisine, gerekse arkadaşlarına sağladığı bütün imkânları bir tarafa bırakıp halife olma sevdasına düsen Canberdi Gazalî'nin bu nankörlüğü, ibret-i âlem olmak için basının kesilip İstanbul'a gönderilmesi ile son bulur.
 
  Bugün 122 ziyaretçi (216 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol