TÜRK SİBER SAVUNMA KUVVETLERİ
  III.Macaristan Seferi (Alaman Seferi)
 
Kanunî, İstanbul'a döndükten sonra, Macaristan'da yeniden bazı olaylar cereyan etti. Ferdinand, Budin'i tazyike baslar. Bununla beraber İstanbul'a bir elçilik heyeti göndermekten geri kalmayarak Macaristan'in kendisine verilmesini ister. Bu arada Budin, Ferdinand kuvvetleri tarafindan kusatilmis olmakla birlikte alınamaz. Peçesi'nin (veya Peçuylu) ifadesine göre basta Ferdinand olmak üzere bölgedeki diğer bazı kral, kont ve dük gibi unvanları taşıyan kimseler, bizzat Kanunî Sultan Süleyman'ın emri üzerine Macaristan tahtına getirilmiş olan Yanos'u (Jan Zapolyai')yi tanımak istemiyorlardı. Onu krallıktan düşürmek için çeşitli bahaneler arıyorlardı. Kanunî, Budin'in kuşatıldığından haberdar olunca krala verdiği söz üzerine sefere çıkmaya karar verir. Böylece Osmanlı hükümdarı l9 Ramazan 938 (25 Nisan l532)'da sefere çıkar. Bu arada o, Alman İmparatoru Şarlken ile de hesaplaşmak istiyordu. l00 bin kişiyi asan bir kuvvetle sefere çıkan Kanunî, Nis'e vardığı zaman Ferdinand'ın elçileri ordugâha gelerek önceki tekliflerini tekrarladılar. Buna göre Macaristan Ferdinand'a verildiği takdirde her sene 25.000 - l00.000 duka kadar vergi vereceğini kabul ediyordu. Böyle bir teklifi reddeden Kanunî, Ferdinand'ın topraklarında ilerlemeye devam eder.
Bu bölgedeki pek çok kasaba, Yahya Pasa oğlu Bali Bey ile onun oğlu Mehmed Bey ve Bosna Beyi Hüsref Bey tarafindan zapt edilir. Osmanlı ordusu zorlu bir muharebeden sonra Köseg (Guns, Köszeg)'i ele geçirir. Bu sırada Ferdinand'ın elçileri bir daha gelirler. Bunlara, Ferdinand'i harbe davet eden mektuplar verilir. Ancak Ferdinand ile Şarlken, Osmanlılarla bir meydan muharebesi yapmaktan çekindikleri için oyalama ve yıpratma taktiği kullanıyorlardı. Fakat onlarin bu taktikleri pek fazla ise yaramamış olmalı ki Osmanlı ordusu ileri harekâta devamla bazı şehirleri zapt eder. Bu arada Gratz gibi bazı şehirlerin etrafı yakılıp yıkılmakla yetinildi. Osmanlı orduları, Macaristan'da Ferdinand'a ait topraklar üzerinde bir müddet ilerleyip, birçok şehir ve kasabayı ele geçirmişti. Kanunî'nin bütün çabalarına rağmen Şarlken ile Ferdinand ortaya çıkamıyorlardı. Mevsimin geçmiş olmasından dolayı güney yolu ile geri dönüldü. Bununla beraber bu sefer sonunda Ferdinand, Pâdişah'ın arzularına uygun bir antlaşma istemeye mecbur olmuştu. Bu sefer esnasında yine sulh veya mütareke talebiyle gelen Alman elçilerine, Charles - Quint'e hitab eden hakaretâmiz bir mektup verilerek teklifleri reddedilip geri gönderilirler. Bu mektubunda Kanunî, bu kadar zamandır erlik ve imparatorluk dâvası ettiği halde kaç kere üzerine geldiğini, mülkünü dilediği gibi tasarruf ettiğini, buna rağmen ne kendisinden, ne de kardeşinden nâm ve nisan göremediğini, Hak Teâlâ'nin takdiri ne ise yerine gelmesi için Beç sahrasında meselelerini halletmelerini, kendisinin tabiiyeti altında bulunan reâyâ fukarasına yazık oldugunu, aksi halde avretler gibi tığ ve çıkrık alıp pâdişahlık tâcı giymemesini bildiriyordu. Alman veya Alaman seferi denilen bu seferde ordu mevcudu iki yüz binden fazla olup "Çakaloz" denilen ve kaz yumurtası seklinde gülle atan 300 kadar küçük top da vardı. Akıncı ve deli kuvvetleri 80 bin kadardı. Bu sefer yedi ay kadar sürmüştü. Pâdişah, l532 senesi Kasım ( 939 Rebiülahir ) ayı sonlarına doğru İstanbul'a gelmişti. Bu son seferin basarili bir sekilde sonuçlanması üzerine beş gün üst üste senlik yapıldı. İstanbul, Üsküdar, Eyyub ve Galata beş gece kandiller ile donatıldı. Bu arada pazarlar, dükkanlar, bezazistan ve çarsılar geceleri dahi açık tutuldu. Halk, hemen her gün birbirlerine ziyafetler çekerek eğlendi.
 
  Bugün 75 ziyaretçi (144 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol