Batı Anadolu SeferiOsmanlı tahtında meydana gelen değişiklikten istifadeyi düşünen ve Yakub Çelebi'nin öldürülmesini bahane eden Karaman oğlu Alâeddin Ali Bey, komsu beylikleri de Osmanlılar aleyhine kışkırtmaktan geri kalmıyordu. O, bununla da yetinmeyerek Osmanlılara ait bazı yerleri de işgal etmişti. Bayezid, Balkanlar'da gerekli tedbirleri aldıktan sonra Anadolu harekâtına başlamak üzere eski taht şehri olan Bursa'ya gelir. O, burada, Rumeli'de bulunup devletin sınırlan üzerinde gerekli tedbirleri almakla meşgul olan komutanların islerini bitirip gelmelerine kadar bekledi. Bu esnada Bursa'da imar faaliyetlerine devam ederek şehirde cami, medrese, imaret, misafirhane, dâru's-şifa gibi hayır eserleri yaptırır. Ayrıca Şeyh Abu İshak dervişleri için de büyük bir zaviye inşa ettirdi. Şükrullah, onun Bursa'da inşa ettirdiği hayır müesseselerinden bahs ederken söyle der: "Bursa'da bir Dâru'l-hayr, bir hastahâne, Ebu İshakhâne, iki medrese, bir cami yaptılar. Onların evkafını tayin buyurdu. Daru'l-hayrın evkafından olmak üzere as ve yemden başka her yıl bilginlere ve yerli yabancı yoksullara 600 müh buğday verilmek, her gün konuğa ve yerliye et ile birlikte 300 çanak as eriştirilmek üzere vakıflarını tayin buyurdu. Hastahâne, Abu İshakhâne, medreseler ve caminin her biri için ayrıca vakıflar tayin buyurdu. Görenek olduğu üzere bunlara şeyh, tabie, imam, müezzin ve müderris dikip akçalarını tayin ettirdi. 30 hafız, daru'l-hayra, 30 hafız, camiye tayin buyurdu ki, her gün biri Tanrı kelamından bir cüz okuya." Keza o, kaynakların ifadesine göre üç değirmen çalıştıracak kadar bol ve lezzetli içimi ile tanınan Akçağlayan adındaki suyu kapalı künklerle Uludağ'dan şehre indirterek yaptırdığı imaret yanında kemerler üzerinden geçirip cami, medrese ve hamama taksim etmişti. Artan suyu da mahallelere taksim edip çeşmelerden akıtmıştı. Bütün hayır ve sosyal tesisler için de vakıflar tahsis etmişti. Rumeli ve Bizans islerini yoluna koyan Bayezid, Sırp kralını maiyeti ile birlikte ordusuna çağırıp harekete geçmek istiyordu. Bizans İmparatorunun oğlu Manüel de kuvvetleri ile birlikte Sultan'ın ordusuna katılır. Padişah, bundan sonra Kastamonu âmiri Candaroğulları'ndan Kötürüm Bayezid'ın oğlu Süleyman Paşa'yı da ittifaka çağırır. Bu arada Edirne'de muhafız olarak kalan Beylerbeyi Kara Timurtaş Paşa'yı da Rumeli kuvvetleri ile birlikte Anadolu'ya getirtir. Bu kadar büyük bir kuvvet toplamış olan Bayezid, bir taraftan Bizans Prensi Manüel'i Rum kuvvetleri ile Alaşehir üzerine göndererek Bizans İmparatorluğu'na tabi olan bu şehri zapt ettirir. Bütün Osmanlı kaynaklan ve özellikle bu olayın meydana geldiği anda yasayan Ahmedî bu şehrin Bayezid zamanında feth edildiğine işaretle: "Ne Alaşar kodu vü ne Saruhan Ne Aydın u ne Menteşe ne Germiyan" der. Öbür taraftan Saruhan üzerine yürüyen Sultan Bayezid, burayı harpsiz denecek bir şekilde almış ve emir Hızır Sah ile kardeşi Orhan'ı Bursa'ya gönderip hapis ettirmişti. Bundan sonra Aydın iline giren Bâyezid, Isa Bey'in fazl, kemal ve yaşına hürmet ederek ona kendinin ve ecdadının evkafına mutasarrıf olmak üzere kayd-i hayat ile (ölünceye kadar) kendisine Tire'yi ikta olarak vermişti. Bu arada Yıldırım, Isa Bey'in kızı Hafsa Hatun ile evlendi. Sultan Bayezid, daha sonra kayın biraderi olan Germiyanoglu Yakub Bey'in de üzerine yürüyerek basta Kütahya olmak üzere bütün ülkesini alır. Anadolu birliğini kurma gayretinde olan Bayezid, bütün islerini tamamlamadan bu hareketten vaz geçeceğe benzemiyordu. Onun için Ahmet ve Mehmet Bey ismindeki iki kardeşin idaresinde bulunan Menteşe üzerine de yürüdü. Burayı da kendisine bağlayan Sultan, aldığı bu yeni yerlerin her birine kendi oğullarını vali olarak tayin etti. Bu arada Kütahya merkez olmak üzere meydana getirdiği Anadolu beylerbeyliğine Kara Timurtaş'ı getirmişti. Bundan sonra Hamidoğulları beyliğine ait yerlerin pek çoğunu ele geçiren Bayezid, bu arada beyliğe bağlı olan Antalya'yı da Osmanlılara bağlı bir sancak haline getirdi. Bütün bu hareketleri ile Yıldırım Bayezid, Anadolu'yu bir Osmanlı vilayeti haline getirerek merkeziyetçi bir devlet kurmak düşüncesinde olduğunu gösteriyordu.