Erdel Kraliçesi yani eski Macar Kralı Jan Zapolyai'nin zevcesi Isabella, Osmanlıların himayesinde idi. Kraliçenin maiyetindeki müşavirlerden birisi Ferdinand taraftarı olup Erdel'in buna verilmesine çalışıyordu. Bu duruma vâkıf olan Osmanlı Devleti , Ferdinand'i tehdide ettiyse de Ferdinand buna aldırış etmez. Zira bu sıralarda Osmanlı ordusunun Iran seferinde oldugunu bildiğinden kendisine bir şey yapamayacağından emindi.
Kanunî, Avusturya kuvvetlerinin Erdel'e girdiğine kani olunca Avusturya elçisinden durumu sordurtarak onu haps ettirdiği gibi Rumeli Beylerbeyi Sokullu Mehmed Paşa'yı Erdel üzerine yürümekle görevlendirmişti. 10 Temmuz l55l'de Sofya'dan hareket eden Sokullu, bir müddet sonra 7 Eylül'de Slankamen'den ayrılarak Beçe önlerine gelip burayı ele geçirir. Ayrıca, Beçkerek ve Çanad'dan başka Oniki kaleyi daha zapt ederek Osmanlı hâkimiyetine katar. Lipva'yi da kolaylıkla ele geçirdikten sonra Temeşvar'ı kuşatır. Fakat iklim şartlarının müsait olmaması üzerine Belgrad'a döner. Sokullu Mehmed Paşa'nın çekilmesi üzerine Avusturya ordusu Erdel'e girerek Lipva'yi geri aldığı gibi Segedin'i de muhasara eder. Bu sırada Segedin sancakbeyi olan Mihal oğlu Hızır Bey'in iç kaleye kapanıp, Budin Beylerbeyi olan Hadim Ali Paşa'yı keyfiyetten haberdar etmesi üzerine Segedin önlerine gelen Ali Pasa, Avusturya ordusunu imha etmişti. İki taraf arasındaki savaş 970 ( 1562 ) yılına kadar sürer. Bu tarihte Ferdinand, Busbecq adındaki elçisini anlaşmak üzere İstanbul'a gönderir. Yine bu sırada Şarlken'in çekilmesinden dolayı Ferdinand beş seneden beri Alman İmparatoru bulunuyordu. Böylece en son olarak Ferdinand, Erdel (Transilvanya)'den vaz geçmiş ve eskisi gibi elinde bulunan Macaristan için 30.000 duka altını kabul ile sekiz senelik bir muahede imzalamıştı(l562).