TÜRK SİBER SAVUNMA KUVVETLERİ
  İkinci Anzavur Ayaklanması
 
İkinci Anzavur Ayaklanması (16 Şubat-16 Nisan 1920) Bu ayaklanmaların en büyüklerinden birisi "İkinci Anzavur Ayaklanması" oldu. Bu ayaklanma, bu bölgede ortaya çıkan çeşitli huzursuzluk sebepleri ve İngilizlerle ilişki kuran bir kısım çıkarcının etkisiyle çıktı. Aznavur da bu durumdan yararlanarak bu ayaklanmanın başına geçti. Anzavur'un birinci ayaklanması sırasında adı geçen Hamdi Bey, 27-28 Ocak gecesi Fransız askerleri tarafından korunan Gelibolu Yarımadası'nın Akbaş cephaneliğini basmış ve buradaki cephaneliği Biga'nın Yenice mevkiine taşımıştı. Biga'ya yerleşen Hamdi Bey burada ulusal örgütlenmeyi genişletmek için çalışmaya başladı. Bu sırada Biga yöresinde Kara Ahmet adında biri hükümet içinde hükümet gibi davranıyor, halktan zorla para topluyordu. Biga'ya yerleşen Hamdi Bey, Kara Ahmet'i tutuklayıp 10 adamıyla Biga Cezaevi'ne hapsetti. Akbaş'dan getirdiği cephane ile ulusal birlikler kurmak isteyen Hamdi Bey, Askerlik Şube Başkanı'nın da yardımı ile 500 gönüllü genç topladı. Emrine 190. Alay'ın 2. Taburu da verildi. Başka birlikler de emrine gönderildi. Hamdi Bey'in emrindeki kuvvetlerin çoğalması, bunların beslenme, giyinme gibi birçok noksanlıkların ortaya çıkmasına yol açtı. Gereken parayı halktan sağlamak yoluna giden Hamdi Bey'in bu yola başvurması halkı huzursuz etti. Pomaklar Hamdi Bey'e cephe aldılar ve kendilerinden olan Kara Ahmet'in hapiste bulunması da onları kışkırttı. Bu durumda, sinmiş zannedilen elebaşıları Akbaş olayını hazmedemeyen İngilizlerle ilişki kurdular. Bu fırsattan yararlanan Anzavur da Çerkez köylerinde dolaşarak olumsuz propagandaya yeniden başladı. Pomaklardan Gavur İmam ve Çerkezlerden Şah İsmail adındaki iki kişi çevrelerine topladıkları 200 silahlı ve 1.000 kadar baltalı ve bıçaklı adamla 16 Şubat 1920 günü Biga'ya saldırdılar. Kışlada bulunan, eğitimsiz ve aslen Pomak olan erler dağılınca asiler ilçeyi kolayca ele geçirdiler. Hamdi Bey'in arkadaşı Kani Bey Biga Cezaevi'ne giderek, hapiste bulunan Kara Ahmet ve adamlarını öldürdü. Biga'nın işgalini duyan Ahmet Anzavur 17 Şubat'ta ilçeye gelip, ayaklanmanın yönetimini eline aldı. Asiler intikam almak için Kani Bey'i saklandığı yerde sardılar ve Kani Bey cephanesi bitene kadar savundu. Cephanesi bitince öldürüldü ve ölüsü balkondan sokağa atıldı. Olaylarla ilgisi olmayan Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey'i ve üç eri de öldürdüler. Üsteğmen Rıza Bey'i de vücudunu hedef gibi kullanıp bıçak atarak öldürdüler. Bu durum karşısında Yenice Cephaneliği'ni korumak ve buradaki birliklere haber vermek üzere oraya gitmek üzere yola çıkan Hamdi Bey, Eminoba Köyü'nde köylüler tarafından tanındı. Hamdi Bey'i yakalayan asi köylüler, Hamdi Bey'i yürüterek geri götürdüler. Hamdi Bey memleketin işgal altında olduğunu, millet ve memlekete kötülük ettiklerini anlatmaya çalıştıysa da öldürdüler. Anzavur bir bildiri yayınlayarak, Hamdi Bey'in cezalandırıldığını ve diğer isyancıların da aynı şekilde cezalandırılacaklarını bildirdi. Diğer ölülerle beraber hepsini Belediye bahçesine attılar. 18 Şubat 1920'de Biga'ya gelen iki İngiliz subayına cesetleri gösteren Şah İsmail İngilizlerle beraber İngiliz gemisine gitti ve 5.000 İngiliz altını ile geri döndü. Asiler Yenice'deki cephaneliğe saldırdılar, 800 asi 21 Şubat'ta Yenice Köyü'ne girdi. Buradaki ulusal kuvvetler çekilmek zorunda kaldı. Komutan Rıza Bey çekilmeden önce cephaneliği havaya uçurdu. 14. Kolordu Komutanlığı Çanakkale'deki jandarma taburunu görevlendirmek istedi, fakat İstanbul Hükümeti bu birliğin yerinden ayrılmasına izin vermedi. İstanbul bu ayaklanmayı, her fırsatı kullanarak destekliyordu. İstanbul'dan kendisine bağlı subay ve para yollayıp, İngilizlerin yardımı ile ayaklanma genişletilmeye çalışıldı. Bu tehlikeli durum üzerine ulusal kuvvetlerden çeşitli birlikler, noksan kadro ve silahlarıyla görevlendirildiler. Yarbay Rahmi Bey Karacabey'e geldi. Yarbay Süleyman Sabri bir beyanname yayınlayarak, Yunan işgalini ve Anzavur'un ihanetini belirterek hainlerin cezalandırılacağını bildirdi. Ulusal kuvvetlerin yığınağı tamamlanınca 2 Mart'ta Gönen'de toplandılar. 72 subay, 1252 er, 3 top, 16 mtf., 538 hayvandan oluşan bu kuvvet Anzavur'la çarpışmaya başladı. Takip Kuvvetleri Komutanlığı 3-4 Mart gecesi asilerle çarpışmasını yoğunlaştırdı. Biga köylüleri askerle çarpışmak istemeyip Anzavur'u terk ettiler. 5 Mart'ta bir İngiliz savaş gemisi Bandırma'ya geldi ve ulusal kuvvetleri korkutma gayretinde bulundu. Anzavur'un İngilizler ile işbirliği içinde olduğu açıkça görülüyordu. Çarpışmalar 8-12 Mart arasında daha da yoğunlaştı. Ulusal kuvvetlerin bazı birliklerinin eğitimsiz ve disiplinsiz olmaları yüzünden bunlardan yararlanılamadı. Bigalılar da ulusal kuvvetlere ateş açınca bastırma harekatı zorlanmaya başladı. Ulusal kuvvetler uzun çarpışmalardan sonra Gönen'e çekildi. Nisan başında Sait Paşa başkanlığında bir Nasihat Heyeti İstanbul'dan Biga'ya gönderildi. 14. Kolordu Komutanı, İstanbul'a çektiği telgrafta, bu heyette bulunan Albay Mirza ile Em. Bnb. Hüseyin'in ayaklanmanın kışkırtıcıları olduklarını bildirdi. Bunun üzerine 3 Nisan'da Şehzade Cemalettin başkanlığında yeni bir nasihat heyeti gönderildi. Ayaklanmayı hazırlayan ve kışkırtan İstanbul Hükümeti'nin gönderdiği Nasihat Heyeti'nden olumlu bir sonuç beklenemezdi. Gittikçe kuvvetlenen Anzavur 4 Nisan'da Gönen'e saldırıya geçti ve kolaylıkla Gönen'i aldı. Ulusal kuvvetler yöre halkının da direnmesi dolayısıyla yenildiler. Yarbay Rahmi Bey ve emrindekiler kahramanca dövüştüler ve şehit oldular. Gönen'i yağmalayan Anzavur, Balıkesir'e doğru ilerlemeye başladı. Fakat yağmacılıkla tatmin olan bir çok adamı kendisini terk ettiği için kuvvetleri azaldı. Balıkesir'de bulunan 61. Tümen Komutanı Albay Kazım Bey, Balıkesir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin de yardımıyla 350 gönüllü topladı. Söke, Akhisar cephelerinden gelen gönüllülerle 600 atlı oluştu. Bütün kuvvetler Çerkez Ethem komutasında 2000'e ulaştı. M. Kemal Paşa bir bildiri yayınlayarak, ülkeyi işgal eden düşmanların "Ulusal birliği bozmak için, kışkırtıcılık ve bölücülük yaptığını, Ferit Paşa Hükümeti ve Anzavur aracılığı ile Biga-Gönen dolaylarında ayaklanma çıkarttıklarını, hainlerin cezalandırılması için komutanlara, hapis, idam gibi her çeşit cezayı uygulama yetkisi verildiğini" bildirdi. Anzavur ayaklanmasını bastırmakla görevli kuvvetler Çerkez Ethem komutasında 15 Nisan'da Balıkesir'den hareket ettiler. Anzavur kuvvetlerini Yahyaköy'de 16 Nisan'da ağır bir yenilgiye uğrattılar. Anzavur yeni bir çarpışmayı göze almadığı için İstanbul'a kaçtı. Kuvvetleri dağıldı.
 
  Bugün 17 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol